Kişi, kurum, STK ve şirket uygulamalarının bilişim hukuku ilke, prensip ve standartlarına’na göre durumunu ortaya koymak ve mevcut durumu iyileştirmeye yönelik öneriler geliştirmek, kullanılan verilerin içeriğini saklama ve kullanma yönteminin değerlendirilmesi, bilişim hukukuna aykırı hususlar varsa bunların tespiti ve mevzuata uyumun sağlanması, sunulan hizmetlerden bazılarını oluşturmaktadır.
Bilişim Hukuku
Bilgi ve bilişim teknolojileri alanında büyük bir hızla devam eden günümüz gelişmeleri, insanlığa büyük imkanlar sunmaktadır. Bireyin ve toplumun çağı yakalaması ve gelişmiş medeniyetlerle rekabet edebilecek bir düzeye erişebilmesi için bilişim teknolojilerinin sağladığı avantajlardan yararlanmak kaçınılmazdır. Gerçekten de gelişmiş toplumlar, daha demokratik ve şeffaf bir yapıya kavuşmak için bilişim biliminin sağladığı imkanlardan yararlanmaktadır. Ancak, teknolojik ve bilimsel gelişmelerin sunduğu imkanların sınırsız ve kontrolsüz bir şekilde kullanılmasına hukuk izin vermemektedir. Hukuk sisteminin bireylere ve kurumlara verdiği haklar ve yetkiler çerçevesinde, teknoloji ve bilimin sunduğu imkanların kullanılabilmesi mümkün olabilmektedir. Hukuk Ofisimiz bilişim hukuku alanındaki teknolojik gelişmeleri yakından takip etmekte ve yeni gelişmelere uygun hukuki çözümler üretmektedir. İlgilendiğimiz alanlar;
- Yapay Zeka: insanların doğal olarak sahip oldukları zekâ ile çözdükleri problemleri çözme becerisine sahip makineleri ifade eder. Son zamanlarda; insan konuşmalarını anlayan, sanal oyunlarda diğer oyunculara karşı yarışan ve karmaşık verileri yorumlayan uygulamalar olarak karşımıza çıkmaktadır. Yapay zeka uygulamalarını günlük hayatımızda akıllı telefonlarda, tabletlerde, evde kullanılan sesli asistanlarda, akıllı ev sistemlerinde, sürücüsüz araçlarda görebilmek mümkündür. Yapay zeka, ürünlerle beraber hizmetleri de dönüştürmektedir. Kredi veya yatırım portföylerinin uygunluğunu belirlemekten sosyal medyada karşımıza çıkacak içerikleri önceliklendirmeye, kişiye özel tavsiyelerde bulunmaya kadar farklı amaçlarda kullanılmaya başlanmıştır. Yapay zeka sistemleri modelin karmaşıklığına bağlı olarak büyük veri setlerine ihtiyaç duymakta ve bu süreçte veriden beslendikçe başarılı olabilmektedir. Yapay zeka teknolojileri teknik anlamda farklı yöntemler kullanılarak oluşturulmaktadır. Bu yönlemlerden ilki, kural tabanlı yöntemlerdir. İkincisi, veriden öğrenen gözetimli ve gözetimsiz makine öğrenmesi ve derin öğrenmedir. Üçüncüsü, ödül ve ceza kullanarak daha az veri ile öğrenme yöntemleridir. Kişiler ve toplum açısından etki doğurabilecek yapay zekâ teknolojilerinin geliştirilmesi ve kullanılmasında ve özellikle karar alma / veri analizi süreçlerinde uyulması gereken temel insan hakları ve özellikle kişisel verilerin korunması hakkı, süreçler ve yazılımların veri koruma bakış açısıyla tasarlanması konularında önleyici danışmanlık (compliance) hizmeti Hukuk Ofisimiz tarafından sunulmaktadır. Yapay zekâ, büyük sayıda verinin çok çeşitli yöntemlerle işlenerek doğru analizlere ulaşmaya ve öğrenme tekniklerini geliştirmeye çalışan bir yapıdır. Büyük sayıda verinin izlenmesi ve işlenmesi, bu faaliyetin yapay zekâ tarafından oldukça kısa bir sürede gerçekleştirilebilmesi ve isabet oranı oldukça yüksek çıkarımlara ulaşılabilmesi, kişisel verilerin korunması hakkının ve ayrımcılık yasağı kurallarının önemini daha da arttırmaktadır.
- Robotik Sistemler: Robotlar, otonom olarak ya da önceden programlanmış görevleri yerine getirebilen elektro-mekanik cihazlardır. Robotlar bir operatör nezaretinde çalışabildikleri gibi, bir bilgisayar yazılımının kontrolüyle de çalışabilirler. Robotik sistemler; günlük yaşantımızda ya da endüstriyel alanda insanların kolayca yapamayacakları, yaparken sıkılacakları, güvenliklerini tehlikeye düşürecek işlerin yapılmasında kullanılan, günümüzde daha çok elektromekanik yapıya sahip makina sistemleridir.
- Uçar (Drone)
- Sanal Gerçeklik
- Arttırılmış Gerçeklik
- Blok Zinciri
- Nesnelerin İnterneti
- Üç Boyutlu Yazıcılar
Bilişim sistemlerinin yaygın kullanımı, bu teknolojiye özgü riskleri de beraberinde getirmektedir. Riskleri önleyecek etkin kontrol mekanizmalarının oluşturulmaması durumunda sistemlerde üretilen bilginin gizliliği, bütünlüğü ve kullanılabilirliği, dolayısıyla bu bilgiyi işleyen, tutan ve raporlayan sistemlerin güvenliği ve güvenilirliği zarar görebilmektedir.
TCK’nın “Bilişim sistemine girme” başlıklı maddesi şöyledir:“Madde 243 – (1) Bir bilişim sisteminin bütününe veya bir kısmına, hukuka aykırı olarak giren veya orada kalmaya devam eden kimseye bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası verilir.(2) Yukarıdaki fıkrada tanımlanan fiillerin bedeli karşılığı yararlanılabilen sistemler hakkında işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranına kadar indirilir.(3) Bu fiil nedeniyle sistemin içerdiği veriler yok olur veya değişirse, altı aydan iki yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.(4) (Ek: 24/3/2016-6698/30 md.) Bir bilişim sisteminin kendi içinde veya bilişim sistemleri arasında gerçekleşen veri nakillerini, sisteme girmeksizin teknik araçlarla hukuka aykırı olarak izleyen kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”
TCK’nın “Sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme” başlıklı maddesi şöyledir:“Madde 244 – (1) Bir bilişim sisteminin işleyişini engelleyen veya bozan kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.(2) Bir bilişim sistemindeki verileri bozan, yok eden, değiştiren veya erişilmez kılan, sisteme veri yerleştiren, var olan verileri başka bir yere gönderen kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.(3) Bu fiillerin bir banka veya kredi kurumuna ya da bir kamu kurum veya kuruluşuna ait bilişim sistemi üzerinde işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.(4) Yukarıdaki fıkralarda tanımlanan fiillerin işlenmesi suretiyle kişinin kendisinin veya başkasının yararına haksız bir çıkar sağlamasının başka bir suç oluşturmaması halinde, iki yıldan altı yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.”
Comments
No comments yet.