Ülkemiz 6 Şubat 2023 günü iki ayrı deprem felaketini birlikte yaşadı. Kahramanmaraş merkezli depremler, on bir ilimizde bina yıkımlarına, can ve mal kayıplarına ve maddi ve manevi ağır hasarlara sebebiyet verdi. Depremlerin ardından on ilde olağanüstü hâl ilan edildi. Yaşanan deprem felaketlerinin miras hukuku boyutu konusunda depremzedeleri aydınlatmak ve yasalar çerçevesinde yapılması gerekenlerle ilgili olarak hak sahiplerini bilgilendirmek ve yasal haklarının korunmasına katkıda bulunmak suretiyle deprem felaketlerinin yaralarını kısmen sarma, yaşanan derim acı ve travmaları bir nebze olsun dindirme, ekonomik kayıpları bir ölçüde telafi etme amaçlanmıştır. Yasal miras paylaşımı miras bırakanın bir vasiyetname bırakıp bırakmamasına göre değişiklik gösterir. Ölümünden önce yasal şartlara uygun bir vasiyetname bırakan şahsın malvarlığı saklı paylara riayet etmek kaydıyla vasiyetnamesinde belirttiği şekilde paylaştırılır. Ancak, ölmeden önce bir vasiyetname düzenlemeyen kişinin mirası eşinin hayatta olup olmamasına göre farklı şekilde paylaştırılır.
Deprem sonrası ölenlerin mirasının paylaşımı
Deprem sonrası mirasçılar arasında miras paylaşımı (veraset intikali), ölen kişinin mal ve haklarının mirasçılarına devri işlemidir. Mirasın mirasçıların üzerine geçişi kanunen miras bırakanın ölümüyle birlikte gerçekleşmektedir.
Yasal miras paylaşımı miras bırakanın bir vasiyetname bırakıp bırakmamasına göre değişiklik gösterir. Ölümünden önce yasal şartlara uygun bir vasiyetname bırakan şahsın malvarlığı saklı paylara riayet etmek kaydıyla vasiyetnamesinde belirttiği şekilde paylaştırılır. Ancak, ölmeden önce bir vasiyetname düzenlemeyen kişinin mirası eşinin hayatta olup olmamasına göre farklı şekilde paylaştırılır.
Ölüm gerçekleştiğinde miras üzerinde ölenin tüm mirasçıları hep birlikte hak sahibidir. Kimin hak sahibi olduğu ve hak sahipliklerinin oran ve tutarı henüz belli değildir. Mirasın her bir mirasçı üzerine geçişi, miras paylarının belirlendiği bir paylaşımın arabuluculuk yoluyla yapılması veya miras ortaklığının mahkemece dağıtılmasıyla gerçekleşir.
Mirasçılık belgesi (veraset ilamı)
Her bir mirasçının miras paylarının ve mirasçı olduklarının tespit ve teşhisine yarayan belgeye mirasçılık belgesi veya veraset ilamı adı verilir. Deprem sonucu ölüm meydana gelmiş ise, ölenin mirasçılarının mirasçılık sıfatını ispat edebilmesi için öncelikle mirasçılık belgesi (veraset ilamı) alması gerekir. (Türk Medeni Kanunu md. 598) Yasal mirasçılardan biri, mirasçılık belgesini (veraset ilamını)
- Noterliğe veya
- Oturduğu yerdeki Sulh Hukuk Mahkemesine
tek başına başvurarak alabilir.
Nüfus kayıtlarına göre yasal mirasçı olmayanlar, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayanlar veya çift vatandaşlık durumu olanlar, mirasçılık belgesini noterlikten isteyemez, bu hâlde mirasçılardan biri oturduğu yerdeki Sulh Hukuk Mahkemesine başvurabilir. (Noterlik Kanunu md. 71/B, HMK md. 11)
Mirasçılık sıfatının ispatı ve dolayısıyla mirasçılık belgesi, ölenin tarafı olduğu davaların takip edilebilmesi yanında ölümden itibaren dört (4) ay içinde yerine getirilmesi gereken veraset intikal vergisi beyannamesi için de gereklidir.
Mirasçılık belgesinin alınabilmesi için gerekli belgeler şunlardır:
- Eğer noterliğe başvuruluyorsa; başvuranın TC kimlik numarasının ya zılı olduğu kimlik belgesi, yasal temsilcinin veya vekilin başvurması hâlinde temsilci olduğunu ispat eden belge (mahkeme kararı, vekâletname vs.)
- Eğer sulh hukuk mahkemesine başvuruluyorsa; dilekçe yanında başvuranın TC kimlik numarasının yazılı olduğu kimlik belgesi, ölenin nüfus kayıt örneği, ölüm belgesi, yasal temsilcinin veya vekilin başvurması hâlinde temsilci olduğunu ispat eden belge (mahkeme kararı, vekâletname vs.)
Ölümün nüfus siciline kaydı
Öncelikle ölümün nüfus siciline kaydı gereklidir. Nüfus siciline ölümün kaydı için ölüm olayı, ilgili yönetmeliğe göre düzenlenen ölüm belgesiyle on (10) gün içinde nüfus sicil müdürlüğüne bildirilir. Doğal afetlerde vali veya kaymakam tarafından görevlendirilen memurlar ölü mü bildirmekle yükümlüdür.
Ölüm karinesi
Eğer kişinin cesedine ulaşılamamış ancak öldüğü düşünülüyorsa bu hâlde duruma göre ölümüne kesin gözle bakılan bir olayda kaybolduğu kabul edilerek “ölüm karinesi” hükümleri uygulanır. Ancak kişinin enkaz dan sağ çıkmış olması ihtimal dahilinde ise bu hâlde “gaiplik” karinesi hükümleri uygulanır.
Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 32. maddesine göre “Bir kimse ölümüne kesin gözle bakılmayı gerektiren durumlar içinde kaybolursa, cesedi bulunamamış olsa bile müracaat edilen yerin mülkî idare amirinin emri ile ölüm tutanağı düzenlenerek ölüm olayı işlenir. Bu madde uyarınca işlem yapılabilmesi için ölüm karinesi bulunan kişinin alt veya üst soyundan bir kişinin ya da kardeşlerinin, bunlar yoksa mirasçılarının dilekçe ile başvurarak olayı belgelendirmeleri ya da yetkili makamların durumu resmî bir yazı ile nüfus müdürlüğüne bildirmeleri gereklidir” Böyle bir durumda öldüğü düşünülen kişinin altsoyundan veya üstsoyundan bir kişi, kardeş leri, yoksa mirasçıları nüfus müdürlüğüne herhangi bir süre geçmesini beklemeden yazılı olarak başvurabilir.
Gaiplik kararı
Eğer kişinin ölümüne kesin gözle bakılmıyorsa Türk Medeni Kanunu’nun 32. maddesine göre “Ölüm tehlikesi içinde kaybolan veya kendisinden uzun zamandan beri haber alınamayan bir kimsenin ölümü hakkında kuvvetli olasılık varsa, hakları bu ölüme bağlı olanların başvurusu üzerine mahkeme bu kişinin gaipliğine karar verebilir”. Dolayısıyla böyle bir durumda mirasçı olabilecek kişiler kaybolan kişinin son yerleşim yerindeki Sulh Hukuk Mahkemesine en erken depremden itibaren bir (1) yıl sonra başvurabilir. Altı (6) ay arayla iki kez ilan verildikten sonra kişinin yaşayıp yaşamadığı hakkında bilgi edinilemezse gaiplik kararı verilir ve ölümebağlı haklar gaibin ölümü ispatlanmış gibi kullanılır.
Ölüm zamanının belirlenmesi
Sorulabilecek soruların başında; „depremde aynı aileden birden fazla kişinin ölmesi halinde, kimin önce kimin sonra öldüğünün tespit edilemediği durumlarda“ mirasçıların kimler olacağı sorusu gelmektedir. Örneğin; baba B, kızı K, depremde ölmüştür. K’nın geride kocası A ile çocukları E ve F kalmıştır. Acaba K’nın mirasçıları kimlerdir? Depremde cansız olarak çıkartılan kişilerin hangisinin önce, hangisinin sonra öldüğünü tespit etmek mümkün görünmemektedir.
Birlikte ölüm karinesi
TMK.md.29 f .11 hükmüne göre:‘Birden fazla kişiden hangisinin önce veya sonra öldüğü ispat edilemezse, hepsi aynı anda ölmüş sayılır„. Öğreti ve Yargı kararlarında buna ‘birlikte ölüm karinesi“ denilmektedir. Bu durumda aynı anda öldüğü kabul edilen kişiler birbirlerine mirasçı olamayacaklardır.
Örneğimizde, depremde baba B ile kızı K’nın enkazdan cansız bedenleri çıkartılmıştır. Bu durumda kızı K, baba B’nin mirasçısı olamayacaktır. Baba B’nin mirası, kızı K’nin çocukları E ve F’ye yani torunlarına ait olacaktır. Zira TMK.md.495/2l hükmüne göre: “Miras bırakandan önce ölmüş olan çocukların yerini, her derecede halefiyet yoluyla kendi altsoyları alır”. Maddedeki “miras bırakandan önce ölmüş olma“ hali, birlikte ölüm karinesinde “mirasçılığına engel olma halini“ de kapsar.
Baba B’nin kızı K, onunla aynı anda öldüklerinden, babasına mirasçı olamayacak. TMK.md.495/2 gereğince babasından önçe ölmüş sayılacak, B’nin tüm mirası torunları E ve F’ye kalacaktır. K’nın kocası A, B’den miras alamayacak; sadece karısı B’nin terekesine mirasçı olabilecektir. Buna göre bu olayda B’nin mirası torunları E ve F’ye kalacaktır. K’nın mirasının ¼’ü A’ya, ¾’ü ise çocukları Eve F’ye intikal edecektir.
Bu örneğimizde baba B’nin önce, kızı K’nın sonra öldüğü tespit edilebilirse koca A ile çocuklar E ve F, K’ya babası B’den intikal eden mallarla birlikte mirasçı olabilecekler; A bunların 1/4’ün, E ve F ise 3/4’ün elde edecektir.
Mirasın reddi
Eğer mirasçılar mirası reddetmek istiyorsa ölümden itibaren üç ay içinde ölenin son yerleşim yerindeki Sulh Hukuk Mahkemesine sözlü veya yazılı beyanla ret hakkını kullanabilir. Eğer mirasçılar ölümü daha geç öğrenmişse süre ölümü öğrenmelerinden itibaren işler.
Veraset ve İntikal Vergisi
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan kimselere ait mallar ile Türkiye’de bulunan malların miras yoluyla bir kimseden diğer bir kimseye geçmesi, veraset intikal vergisine tabidir. Verginin miktarı mirasın miktarına göre her yıl belirlenen tarifeye göre hesaplanır.
Veraset ve İntikal Beyannamesi Verilmesi
Ölüm Türkiye’de meydana gelmiş ise ölüm tarihinden itibaren, mirasçıların Türkiye’de bulunmaları halinde dört, yabancı bir ülkede bulunmaları halinde altı ay içinde veraset intikal beyannamesi vermeleri gerekir.
Ölüm yabancı bir memlekette meydana gelmiş ise mirasçıların Türkiye’de bulunmaları halinde altı, ölen kişinin bulunduğu ülkede bulunmaları halinde dört, murisin bulunduğu ülke dışında yabancı bir ülkede bulunmaları halinde sekiz ay içinde verilmelidir.
Bu sürelerde veraset intikali için beyanname verilmemişse, veraset intikal vergisine ek olarak, gecikme faizi de tahakkuk ettirilir.
Miras eğer miras bırakanın gaipliğine karar verilmesi nedeniyle geçiyorsa, gaiplik kararının ölüm siciline kayıt olunduğu tarihi izleyen bir ay içinde verilmelidir. Beyannamenin miras bırakanın son yerleşim yerinin bulunduğu yerdeki vergi dairesine verilmesi gerekir.
Veraset ve İntikal Vergisi Beyannamesi Usulü
Veraset ve intikal beyannamesi başvurusunu tüm mirasçılar beraber yapabilecekleri gibi her mirasçı tek başına da yapabilir. Vergi dairesinden yapılabilecek olan bu başvuru, online olarak da yapılabilmektedir. Ancak her iki durumda bazı belgelerin başvuruya eklenmesi zorunludur. Bunlar;
- Veraset İlamı
- Emlak vergi değerini gösterir belediye veya ilgililerden alınacak belge
- Tapu belgesi
- Bankadaki paralar için ölüm tarihindeki faizli bakiyeyi gösterir bankadan alınacak belge
- Silah ve başka malların ruhsatı
- Hisse senetlerine ait belge
- İndirilmesi talep edilen borç ve masraflara ait belgeler
- Şehitlik durumu varsa “Şehadet Belgesi”
- Şirket veya ortaklık varsa:
- Ölüm günü itibariyle çıkarılan bilançonun kullanılmak istenmesi durumunda bilanço
- Gelir Tablosu
- Kooperatif üyeliği bulunuyorsa buna ilişkin yazı
- Şirket varsa, ticaret sicil gazetesi
- Ortaklık varsa ortaklıkla ilgili belge
Miras intikali işlemleri
Miras bırakanın ölümüyle birlikte mirasçılara intikal eden miras haklarının, mirasçıların üzerine geçirilmesi için bir çok işlemin yapılması gerekir. Mirasçıların devir süreciyle ilgili bilgi sahibi olmaması sonucu bu süreç, tapu müdürlükleri, vergi daireleri ve belediyeler arasında bir koşturmacaya dönüşüp yorucu bir hal alabilmektedir. Oysa bu işlemler uzman bir vekil aracılığıyla çok daha kısa sürede ve hatasız şekilde yapılabilmektedir. Miras intikaliyle ilgili aklınıza takılan her türlü hukuki soru ve sorunla, ofisimizden hukuki hizmet talebinde bulunabileceğinizi saygılarımızla hatırlatırız.
Comments
No comments yet.