Yerli ve yabancı bayraklı gemi alım ve satımları, gemi tamiri, gemi ve yat inşa sözleşmeleri, gemi finansman ve teminat sözleşmeleri, ipotek tescilleri, gemi tutuklamaları, gemilerin icradan satışları, çarter partiler, konişmentolar, yük hasarları, kirlilik, kurtarma, müşterek avarya, çatma, deniz iş hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıkların takibi, denizcilik şirketlerine özgü KVKK uygulama ve çalışmalarının yapılması, yerli ve yabancı ve off-shore denizcilik şirketlerinin kurulması ve yapılarının oluşturulması, yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi gibi deniz ticaret hukuku kaynaklı her türlü konuda danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermekteyiz.
Ticaret ve Şirketler Hukuku
Deniz Ticareti Hukuku, ticaret hukukunun alt dalı olup temel düzenlemeleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun beşinci kitabında yer almaktadır. Oldukça teknik ve uluslararası hukukla iç içe bir alandır. Bu alanı düzenleyen mevzuat içerisinde kendi iç hukukumuzdan kanunlar yer almakla birlikte, yabancı kanunlar da yer almaktadır. Deniz Ticareti Hukukunun en önemli özelliklerinden birisi uluslararası özellik taşıyor olmasıdır. Türkiye’nin de taraf olduğu birçok uluslararası anlaşma mevcuttur. Bunlardan bazıları;
- Montreux Sözleşmesi,
- Deniz Alacaklarına Karşı Mesuliyetin Sınırlanması Hakkında Sözleşme,
- Denizde Çatışmayı Önleme Tüzüğü,
- Deniz Müsademelerine Mütedair Bazı Kaidelerin Tevhidi Hakkında Mukavele,
- Deniz Ticaret Vasıtalarının Rehni ve İmtiyazı ile ilgili bazı Kaidelerin Tevhidi Hakkında Milletlerarası Sözleşme,
- Deniz Yardım ve Kurtarma İşlerine Mütedair Bazı Kaidelerin Tevhidi Hakkında Mukavele,
- Devlet Gemilerinin Muafiyetleri ile ilgili Bazı Kaidelerin Tevhidi Hakkında Milletlerarası Sözleşme,
- Gemi Sahiplerinin Sorumluluklarının Tahdidi ile İlgili Bazı Kaidelerin Tevhidi Hakkında Milletlerarası Sözleşme,
- Konşimentoya Müteallik Bazı Kaidelerin Tevhidi Hakkında Milletlerarası Sözleşme,
- Petrol Kirliliğinden Doğan Zararın Hukuki Sorumluluğu ile İlgili Uluslararası Sözleşme,
- Uluslararası Denizcilik Örgütünün Kurulmasına Mütedair Sözleşmedir.
Deniz yolu taşımacılığı; yüksek hacim ve ağırlığa sahip olan malların kara yolu, hava yolu ve hatta lojistik sebeplerden ötürü demir yoluna nazaran daha geniş bir coğrafyada dolaşıma girebilmesine hizmet eder. Yaygınlaşan deniz yolu taşımacılığı; deniz ticaretinin koşulları, rizikoları ve uyuşmazlık çözüm yollarını açıklayan bir takım normlara ihtiyaç yaratmış; bu doğrultuda oluşan kurallar bütünü Deniz Ticaret Hukuku alanının doğmasına yol açmıştır.
Gemi; belli bir amaca tahsis edilmiş, suda hareket eden ve denizcilik tekniği açısından aşırı küçük olmayan araçları ifade eder. Deniz yolu ile taşınan eşyalar bütününe navlun, bir bedel karşılığında bu taşıma işleminin ifasını konu alan ticari sözleşmelere ise Navlun Sözleşmesi adı verilir. Navlun Sözleşmeleri, taşıyan ve taşıtan tarafların vurguladığı hususlar bakımından ikiye ayrılır. Geminin tamamının veya belirli bir bölümünün taşıtana tahsis edilmesi halinde Yolculuk Çarteri Sözleşmesi, tahsis olunmadan belirli miktarda bir malın gemide taşınmasında ise Kırkambar Sözleşmesi söz konusu olur. Genel navlun tanımının aksine burada yük değil, gemi önemlidir. Bir geminin tamamının taşıtana tahsis edilmesi halinde “Tam Çarter Sözleşmesi”, geminin belirli bölümleri taşıma işlemine tahsis edildiği hallerde ise “Kısmi Çarter Sözleşmesi” oluşur. Öte yandan, belirli bir zaman süresince geminin tahsis edilerek yükün taşınması için yapılan sözleşmeye Zaman Çarteri Sözleşmesi denilmektedir.
Gemi özgülenmesinin söz konusu olmadığı, sadece yüklerin bir limandan başka bir limana taşınmasının taahhüt edildiği navlun içerikli taşıma sözleşmelerine Kırkambar Sözleşmesi denilmektedir. Deniz ticaret hukuku uygulamasında bu yüklerin bu sözleşme ile taşınmasına, kargo taşımacılığı veyıa karışık yük taşımacılığı isimleri de verilmektedir. Kırkambar sözleşmeleri, taşıyanların tek bir gemiyle birçok küçük parti mala ilişkin navlun sözleşmeleri yapmalarını sağlamakta ve kazanç olanağını oldukça arttırmaktadır. Bu tür taşımalarda sözleşme konusu yüklerin konulacağı yer taşıyan tarafından belirlenirken sadece güvertenin kullanılacağı hallerde taşıtanın onayı aranır.
Navlun Sözleşmeleri ile navlun konulu diğer alt sözleşmelerin Gemi Kira Sözleşmeleri ile karıştırılmaması gerekmektedir. Zira Navlun Sözleşmelerinde temel amaç, deniz üzerinde yük taşıma hizmetinin alınmasıdır. Gemi Kira Sözleşmelerinde ise donatan belirli bir ücret karşılığında gemisini üçüncü bir şahsa geçici olarak teslim etme yükümlülüğü altına girmektedir. Gemi Kira Sözleşmelerinde herhangi bir taşıma borcu altına girilmez. Kiracı gemiyi tahsis amacına uygun ve varsa sözleşmede öngörülen sınırlamalar dahilinde kullanma hakkına sahiptir.
Bir gemiye ait seferlerin yönetildiği yere o geminin bağlama limanı denir. Gemi, bağlama limanının bulunduğu yerdeki sicil müdürlüğüne tescil edilir. Bağlama limanının geminin kıç kısmına yazılması zorunlu olup aksi hallerde kaptan hakkında kovuşturma başlatılarak hapis veya adli para cezası verilir. Donatana karşı donatan sıfatından kaynaklı açılacak davalarda bağlama limanındaki mahkemeler yetkilidir. Uygulanacak hukuk ise geminin bayrağına göre belirlenir. Her geminin bir bayrağı olup, bu bayrak malikinin tabi olduğu milliyetin bayrağıdır. Müşterek mülkiyete tabi gemilerde pay çoğunluğu; elbirliği mülkiyete tabi gemilerde ise maliklerin çoğunluğu geminin bayrağını belirlemektedir. Ancak uygulamada deniz ticareti çok uluslu hukuki ve ticari ilişkileri içinde barındırdığından, taraflar gelecekte doğabilecek belirsizlik ve daha büyük sorunları önleme adına sözleşmelerine tahkim şartı eklemektedir. Böylece doğabilecek uyuşmazlıklarda gemilerin bayrak hukuku veya bağlama limanlarının bulunduğu yerin tespiti gibi konularla zaman kaybetmek yerine, sözleşme kurulurken olası ihtilafların nerede ve hangi kurallarla çözüleceği taraflarca önceden belirlenebilmektedir.
Deniz Ticareti avukatlarımız, Türk suları ve uluslararası sularda deniz taşımacılığı ve deniz hukuku alanında karşılaşılan sorunların çözümünde hızlı ve etkin danışmanlık ve avukatlık hizmetleri sunmaktadır. Sunduğumuz hizmetlerden bazıları;
• Çatma
• Kurtarma ve Yardım
• Seferden men kararlarının alınması
• Müşterek avarya
• Yakıt alacaklarının tahsili
• Gemi adamı alacaklarının tahsili
• Stevedore sorumluluğu
• Kanuni rehin hakkı kararlarının icrası
• Hapis hakkı tesisi
• Charterparty metinlerinin hazırlanması
• Charterparty metinlerinin yorumlanmasından kaynaklan uyuşmazlıklar.
• Laytime ve Demuraj sürelerinin hesaplanmasından kaynaklanan hukuki uyuşmazlıklar
• Time-Charter kira bedellerinin tahsilinde geç veya hiç ödeme yapmama şeklinde ortaya çıkan uyuşmazlıkların çözümü
• Gemi tescil ve terkin işlemleri
• Deniz hukukundaki Mortgage işlemleri
• Gemi sicil işlemlerinin closing aşamasında tarafların temsili
• Gemi ve yat inşası sözleşmelerinin hazırlanması
• Deniz hukuku alanında sözleşmelerin hazırlanması
• Deniz Sigorta Hukuku alanında danışmanlık hizmetleri
Comments
No comments yet.