Tefecilik suçunun oluşması için sanığın yalnızca bir kişiye kazanç elde etmek amacıyla ödünç para vermesi yeterlidir.
Tefecilik suçunun oluşması için sanığın yalnızca bir kişiye kazanç elde etmek amacıyla ödünç para vermesi
yeterli olup bu işi meslek haline dönüştürüp dönüştürmemesinin önemi yoktur.
YARGITAY 4. CEZA DAİRESİ
Esas No : 2012/1830
Karar No : 2012/31528
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : Balıkesir 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 06/03/2009
NUMARASI : 2008/334 (E) ve 2009/219 (K)
SUÇ : Tefecilik
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine
göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan
incelemede;
Tefecilik suçunda suç öğeleri ve ceza uygulaması, eylemlerin 1.6.2005 tarihinden önce veya sonra
gerçekleştirilmesine göre farklılık göstermektedir. Anılan suç; 765 sayılı TCK’nın yürürlükte olduğu
dönemde, Y.C.G.K.’nın 3.7.1995 tarih ve 1995/207-236 sayılı kararında da belirtildiği üzere sanığın birden
fazla kişiye sürekli ve sistemli bir biçimde faiz karşılığı ödünç para vermek suretiyle çıkar sağlanması bir
başka deyişle sanığın ödünç para verme işini meslek haline dönüştürmesi durumunda tefecilik suçu
oluşmaktadır. Suçun yaptırımı 2279 sayılı Kanun’un 2520 sayılı Kanun ile değişik 17. maddesinde
düzenlenmiştir. 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nın 241. maddesinde suç; „Kazanç
elde etmek amacıyla başkasına ödünç para veren kişi, …“ biçiminde tanımlanmıştır. Yeni düzenlemeye
göre bu suçun oluşması için sanığın yalnızca bir kişiye kazanç elde etmek amacıyla ödünç para vermesi
yeterli olup bu işi meslek haline dönüştürüp dönüştürmemesinin önemi yoktur. Bu nedenle suçun temadi
ettiğinden ve birden fazla kişiye ödünç para verilmesinin tek suç oluşturduğundan bahsedilemeyecek,
ancak suçun zincirleme olarak işlenmesi olanaklı görülecektir. Ayrıca, tefecilik suçunda, faiz karşılığı borç
para alan kişi meşru zeminde bulunmadığından suçun mağduru olarak kabul edilemeyecektir.
Somut olayda; sanığın ve sanıktan faizle borç aldığını iddia eden ….. nın, borç alma işleminin 2005 yılında
gerçekleştiğini beyan etmeleri, sanığın, ….. n’ın borcunu ödeyememesi nedeni ile Balıkesir 3. İcra
Müdürlüğü nezdinde 11.05.2005 tarihinde icra takibine girişmesi karşısında; suçun unsurları itibariyle
oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise lehe olan yasanın ve zamanaşımına esas sürenin belirlenmesi yönünden
suç tarihinin tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden, şikayet tarihinin suç tarihi kabulü ile hükümlülük kararı
verilmesi,
Yasaya aykırı ve sanık ….. nın müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama
düşüncesinin reddiyle HÜKMÜN başkaca yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, yargılamanın bozma
öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzer
Comments
No comments yet.