Ölüm sonrası hukuki işlemler

Ölüm sonrası hukuki işlemler; cenaze planlaması, morg işlemleri, defin işlemleri ve ölen kişinin miras işlemlerini içerir. Cenaze planlaması, cenazenin defin edileceği yerin belirlenmesi, defin töreninin zamanının ve şeklinin düzenlenmesini kapsar. Morg işlemleri, ölüm belgesi düzenlenmesi ve cenazenin morga nakledilmesi gibi adımları ihtiva eder. Defin işlemleri ise mezar yeri seçimi, mezarın açılması ve cenazenin gömülmesi gibi işlemleri kapsar. Miras işlemleri, ölen kişinin varsa vasiyetnamesi veya yasal mirasçıları arasında miras paylaşımının adil bir şekilde yapılmasını içerir. Bu süreçlerde resmi izinlerin alınması ve hukuki danışmanlık almak önemlidir. Hukuki destek, yasal süreçlerin doğru şekilde takip edilmesini ve hukuki hakların korunmasını sağlar. Bu sayede ölenin ailesi ve yakınları zorlu süreçleri daha kolay yönetebilir ve hukuki açıdan güvende olabilir.

Ölüm sonrası hukuki işlemler cenaze planlaması morg defin işlemleri işlemleri ölen kişinin miras tereke avukat hukuk bürosu Otopsi raporu

Ölüm sonrası hukuki işlemler

Ölüm, canlı organizmanın yaşamsal fonksiyonlarının kalıcı olarak sona erdiği bir durumdur. Bir bireyin ölümü, vücuttaki tüm organların işlevlerini tamamen kaybetmesiyle tanımlanır. Ölüm genellikle solunumun, dolaşımın ve beyin faaliyetlerinin durmasıyla belirlenir.

Ölüm, insanlık tarihinin en karmaşık ve derin konularından biridir ve felsefi, dini ve kültürel olarak çeşitli yorumlara sahiptir. Farklı kültürler ve inanç sistemleri, ölümü farklı şekillerde anlamlandırır ve bu konuda çeşitli ritüeller, törenler ve gelenekler geliştirmiştir.

Tıbbi açıdan, ölümün tanımlanması ve belirlenmesi bazı standart kriterlere dayanır. Beyin ölümü, beyin fonksiyonlarının kalıcı olarak durduğu bir durumu ifade ederken, klinik ölüm ise solunum ve dolaşımın geri dönüşümsüz olarak durduğu bir noktayı ifade eder. Organ nakli gibi durumlarda beyin ölümü, organların canlı tutulabilmesi için önemli bir kriter olabilir.

Ölenin yakınlarının içinde bulunduğu psikolojik durum

Ölenin yakınlarının içinde bulunduğu psikolojik durum, genellikle yas süreci olarak adlandırılan bir dizi duygu, düşünce ve tepkiyi içerir. Yas, kayıp bir sevdiklerinin ölümüyle başa çıkmak için deneyimlenen doğal bir tepkidir. Bu süreç her birey için farklı olabilir, ancak aşağıdaki bazı yaygın tepkiler genellikle görülür:

  • Acı: Yakınını kaybeden bireyler, yoğun bir acı ve hüzün hissi yaşayabilirler. Bu acı, fiziksel, duygusal ve zihinsel olarak kendini gösterebilir.
  • Şok ve inkâr: Ölüm haberini alan yakınlar, başlangıçta bir şok ve inkâr durumuyla karşılaşabilirler. Bu, gerçeği kabullenmekte zorlanma ve olayın gerçekliğini anlamlandırmada güçlük yaşama şeklinde kendini gösterebilir.
  • Öfke ve suçlama: Yas sürecinde, ölenin yakınları öfke, haksızlık duygusu ve suçlama hissi yaşayabilirler. Bu tepkiler, ölümün nedenleri, alınan tedbirler veya başka faktörlerle ilişkilendirilebilir.
  • Depresyon ve üzüntü: Yas sürecinde depresyon belirtileri ortaya çıkabilir. Bu, derin bir üzüntü, umutsuzluk hissi, sosyal çekilme ve enerji eksikliği gibi belirtilerle kendini gösterebilir.
  • Kabul ve yeniden yapılanma: Zamanla, ölenin yakınları yavaş yavaş kaybı kabul etmeye başlarlar ve yeniden yapılanma sürecine girerler. Bu aşama, kaybıyla yüzleşme, yeni bir hayata adapte olma ve ilerlemek için adımlar atmaya başlama sürecidir.

Bu süreçte her birey farklı şekillerde tepki verebilir ve her birinin yas deneyimi benzersiz olabilir. Ölenin yakınlarına destek sağlamak, anlayışlı olmak, duygularını ifade etmelerine ve ihtiyaçlarına göre yardımcı olmaya hazır olmak önemlidir. Uzman yardımı, destek grupları veya terapi gibi kaynaklar, yas sürecini desteklemek ve başa çıkmak için faydalı olabilir.

Ölümden sonra yapılacak işlemler

Türkiye’de ölümden sonra yapılacak işlemler aşağıdaki gibi sıralanabilir:

  • Ölüm Bildirimi ve Ölüm Belgesi Alınması: Ölüm, ölümün gerçekleştiği yerdeki sağlık kuruluşuna bildirilmelidir. Burada, ölüm belgesi düzenlenir ve ölüm kaydı yapılır.
    • Vefat evde olmuş ise; Ölüm Belgesi bağlı bulunulan İlçe Belediyesi Sağlık İşleri Müdürlüğünce, Hastanede olmuş ise Başhekimlik tarafından düzenlenmektedir.
    • Ölüm resmi sağlık kurumlarında gerçekleşmiş veya cenaze resmi sağlık kurumuna getirilmiş ise, ölüm belgesi sağlık kurumunca düzenlenir ve kurumun müdür veya baştabibi tarafından tasdik edilir.
    • Ölüm, özel sağlık kuruluşlarında gerçekleşmiş ise, ölüme sebep olan hastalık esnasında tedavi eden tabibin verdiği ölüm belgesi varsa bu belge belediye tabibi, yoksa toplum sağlığı merkezi hekimi veya aile hekimi tarafından tasdik edilmek şartıyla geçerli olur.
    • Ölümler, ölüm olayının meydana geldiği tarihten itibaren 10 gün içinde halk sağlığı müdürlüğü tarafından elektronik ortamda nüfus müdürlüğüne bildirilir. Ölüm olayları nüfus müdürlüğüne bildirilirken ölen kişinin nüfus cüzdanı/kimlik kartı aslı da nüfus müdürlüğüne gönderilir. Ölen kişinin yakınlarından ölen kişinin T.C. kimlik numarasının yazılı beyanı dışında nüfus kayıt örneği veya kimliğe ilişkin başkaca bir belge istenmez.
  • Cenaze Yönetimi: Cenaze planlaması yapılır. Bu, cenazenin defnedileceği mezarlık, defin töreninin zamanı ve diğer detayları içerir. Aile veya yakınların avukatı cenaze hizmeti sağlayıcılarıyla iletişim kurarak bu işlemleri gerçekleştirir. Cenaze işlemleri resmi kurumlarca düzenlenen Ölüm Belgesinin alınmasıyla başlar. Trafik kazası veya şüpheli ölümlerde savcılık tarafından işlem yapılmadan cenazeye müdahale edilemez. Ölüm Belgesi alınmamış cenazeler için hiçbir işlem yapılamaz ve cenaze gasilhaneye alınamaz. Tabipliklerden (Belediye, Hastane, Adli Tıp Doktoru ) ölüm belgesi düzenlendikten sonra bu belgeyle ilgili Belediye ile ile iletişime geçilerek cenaze aracı  yönlendirilmesi sağlanır. Cenazeler; ilgili Belediyelerin ilgili şefliklerce görevlendirilecek personel tarafından bulunduğu yerden, ilgili belediyeye bağlı en yakın gasilhaneye nakil edilir ve orada dini vecibelere uygun olarak cenaze defin hizmetleri (nakil, gasil, kefenleme) yapılır. Ölenin cenaze namazı kırılır.
  • Morg İşlemleri: Cenaze hizmeti sağlayıcısı, ölü bedeni morga naklederek gerekli işlemleri yapar. Ölüm belgesi, otopsi raporu ve diğer belgeler düzenlenir.
  • Cenaze Töreni ve Namazı: Türkiye’de cenaze törenleri genellikle ölenin dini veya kültürel inançlarına göre düzenlenir. Tören, aile, yakınlar ve dostlar arasında gerçekleşir. Bu süreçte dua, okunan sureler veya ritüeller yer alabilir.
  • Defin İşlemleri: Kılınan cenaze namazı sonrası, cenaze, defnedileceği mezarlığa götürülerek toprağa verilir. Cenazenin bulunduğu yerden alınarak, defnedileceği mezarlığa götürülmesi, mezar kazılması, cenazenin mezara indirilmesi, defin sırasında kullanılan mezar tahtası temini ve gömü işlemleri, cenazenin baş ve ayak kısmına tahta direk yerleştirilmesi, cenazenin mezarının üzerinin toprakla doldurulması, toprağın üzerine su dökülmesi, cenaze törenine katılan kişilerin ağırlanması ve ölenin yakınlarına başsağlığı sunmalarının sağlanması gibi işlemler yoğun koordinasyon gerektirir.
  • Mezar Yeri Kullanma Belgesi: Cenaze defninden 30 gün sonra, defnedilen cenazenin 1. derece yakını (sırasıyla; eşi, oğlu, kızı, anne, baba ve kardeşi) veya bunların avukatları tarafından ilgili Belediyeye başvurularak “Mezar Yeri Kullanma Belgesi” alınır.
  • Mezar İnşaat Ruhsatı: Mezar İnşaatı; defin işleminden 3 ay sonra yapılabilir. Mezar Yeri Kullanma Belgesi ile birlikte, mezar yeri kullanım hakkı sahibi bizzat kendisi veya avukatı aracılığıyla başvurmalı, tarifede belirlenmiş ruhsat harcını yatırarak inşaat ruhsatı almalıdır. Mezar İnşaat Ruhsatı başvurusu için Mezar Yeri Kullanım Belgesinin yanı sıra ruhsatlı taşçılarla yapılmış sözleşme ile birlikte ilgili Belediyenin ruhsat birimine başvurulur.

Türkiye’deki ölümden sonra yapılacak işlemler yasa ve yönetmeliklere göre düzenlenir. Bu işlemleri gerçekleştirmek için aile veya yakınların kendileri veya avukatları, ölümün gerçekleştiği yerdeki sağlık kuruluşu, belediye veya cenaze hizmeti sağlayıcısıyla iletişime geçerek gerekli adımları takip etmelidir. Ölümün ve defin işlemlerinin ardından miras işlemleri, sigorta şirketleriyle iletişim, banka hesaplarının düzenlenmesi ve diğer yasal işlemler gerçekleştirilir. Mirasçılar arasında miras paylaşımı veya vasiyetname varsa bunun yasal süreçleri de ilgili mercilerde tamamlanır. Şöyle ki;

Terekenin Korunması Önlemleri

Koruma önlemleri ile mirasın geçmesini engelleyen tehlikeleri ortadan kaldırmak ve geçişin tam olarak gerçekleşmesini sağlamak amacı izlenir. Bununla ilk olarak, bütün terekenin mirasçılara geçmesi sağlanmak, tereke mallarının yok olmasının veya kaçırılmasının önüne geçilmek istenmektedir. İkinci olarak, imkan ölçüsünde mirasçıların tayin ve tespit olunması amacı güdülür.

Kanunda açıklanan koruma önlemleri; Terekenin mühürlenmesi, mevcudunun deftere geçirilmesi, mirasın resmen yönetilmesi, vasiyetnamenin teslimi, vasiyetnamenin açılması, mirasçının talebi üzerine kendisine mirasçılık belgesi verilmesidir. Bunların dışında mirasçılardan birisinin istemi üzerine veya kendiliğinden sulh mahkemesi, miras ortaklığına paylaşmaya kadar bir temsilci atayabilir.

Mirasçılık Belgesinin Alınması

Başvurusu üzerine yasal mirasçı oldukları belirlenenlere, sulh mahkemesince veya noterlikçe mirasçılık sıfatlarını gösteren bir belge verilir. Hasımsız alınan mirasçılık belgesinin geçersizliği her zaman ileri sürülebilir.

Mirasçılık belgesinin aslına, birkaç yerde ihtiyaç duyulacağından, mahkemeden veya noterden mirasçılık belgesinin aslından birden fazla adet almakta fayda vardır. Noterden veya mahkemeden, ihtiyaç duyulacak kadar suretin daha sonra da talep edilmesi mümkündür.

Vergi Dairesine Bildirim

Mirası reddetmemiş mirasçıların en başta yapmaları gereken işlerden birisi ölüm olayının vergi dairesine yazılı olarak bildirimidir. Mirasçılardan herhangi birinin veya avukatının  ölümü bildirmesi diğer mirasçıları bu ödevden kurtarır. Bu bildirimin yasal olarak ölüm tarihini takip eden 1 (bir) ay içinde yapılması zorunludur. Fakat vergi kanunlarında hüküm bulunmayan hallerde ölüm dolayısıyla mirasçılara geçen ödevlerin yerine getirilmesinde bildirme ve beyanname verme sürelerine 3 (üç) ay ekleneceğinden ölümün vergi dairesine bildirim süresinin en fazla 4 (dört) ay olduğu söylenebilir.

Veraset ve İntikal Beyannamesi

Servet üzerinden alınan Veraset ve İntikal Vergisinin uygulama alanı Türk vatandaşları ile Türkiye Cumhuriyeti sınırlarında intikal eden mallardır. Her il veya ilçede bir vergi dairesi veraset ve intikal vergisi ile görevlendirilmiştir. Ölen kişinin kanuni ikametgahı Türkiye’de ve ölüm Türkiye’de gerçekleşmiş ise, mükelleflerin de Türkiye’de bulunmaları halinde ölüm tarihini takip eden 4 ay içinde; Ölen kişinin kanuni ikametgahı Türkiye’de ve ölüm yabancı bir memlekette gerçekleşmiş ise; ölüm tarihini takip eden 6 ay içinde; Mükellefler vefat eden kişinin bulunduğu yerin dışında başka bir yabancı memlekette olduğu takdirde ise ölüm tarihini takip eden 8 ay içerisinde ilgili Vergi Dairesine verilir. Vergi dairesinde ilişik kestirmek için kullanılacak evraklar ise şunlardır:

  • Mirasçılık Belgesi
  • Ölüm Belgesi
  • Varsa Vasiyetname ve Miras Mukavelenamesi
  • Ölüm ve Mirasçılık Bildirimi:Bu bildirim formu, veraset ve intikal vergisini tarha yetkili vergi dairelerinden alınıp doldurulduktan sonra, ölenin son ikametgâhının bağlı olduğu muhtarlığa tasdik ettirilmesi zorunludur. Ancak, 2007 tarihinden itibaren vergi dairelerince ölenin T.C. Kimlik Numarası ile sorgulama yapılarak nüfus kayıt sisteminden (MERNİS) alınan vefat eden kişinin son ikametgâhını gösterir belgenin alınması mümkün bulunduğundan bu belgenin muhtarlıktan alınması ihtiyacı ortadan kalkmıştır.
  • Gayrimenkul Emlak Beyanları:Gayrimenkulün tapu fotokopisi veya tapu kaydı ile ilgili belediyenin emlak servisine giderek, veraset intikal vergi dairesine vermek üzere rayiç bedel yazısı almak için başvurulacak emlak vergi borcu olmaması kaydıyla rayiç bedel yazısı belediyece düzenlenerek verilecektir. Eğer emlak vergi borcu var ise öncelikle bu borcu ödenmesi gerekecektir. Beyannameye tapu fotokopileri de eklenecektir.
  • Ticari Sermaye: Bilanço esasına göre defter tutanlarda ölüm tarihine takaddüm eden takvim yılı bilançosuna göre bulunacak öz sermaye, ticari sermaye olarak dikkate alınacaktır. Ancak mükellefler isterlerse ölüm günü itibariyle çıkaracakları bilançoyu esas alarak öz sermayelerini tespit edip beyan edebileceklerdir. İşletme hesabı esasına göre defter tutanlarla basit usulde vergilendirilenler de ticari sermaye olarak murisin ölüm tarihindeki ticari varlığını beyan edeceklerdir. Bu sebeple beyannameye ticari bilanço ve gelir tablosu eklenecektir.
  • Menkullerin Beyanı:Mükellefler, menkul mallar ve gemileri rayiç bedelleri ile beyan edeceklerdir. Rayiç bedel, normal alım satım değeridir. Bu nedenle, mirasa dâhil menkul mallar ve gemilerin ölüm tarihindeki normal alım satım değerleri ile beyan edilmesi gerekir. Araçların ruhsat fotokopileri ve para ve menkullere ilişkin diğer belgeler beyannameye eklenecektir.
  • Hisse Senetlerinin Beyanı:Ticari sermayeye dâhil olsun veya olmasın hisse senetleri, borsada kayıtlı ise ölüm tarihinden önceki son üç yıl içinde borsada gördüğü en son işlem değeri ile değerlenmektedir. Bu nedenle, veraset ve intikal vergisi mükellefleri, kendilerine veraset yolu ile intikal eden veya ivazsız surette edindikleri hisse senetlerini, bunlar borsaya kayıtlı ise ölüm tarihinden önceki son üç yıl içinde gördüğü son işlem değerini; borsada kayıtlı olmakla birlikte son üç yıl içinde işlem görmemişse veya borsada kayıtlı değilse, üzerinde yazılı değerlerini beyan edeceklerdir.
  • Tahvilatın (Borç Senetlerinin) Beyanı:Borç senetleri, itibari değerle değerlenmektedir. Buna göre, mükellefler borç senetlerini üzerinde yazılı olan değerlerini beyan edeceklerdir.
  • Yabancı Paraların Beyanı:Yabancı paralar, veraset ve intikal vergisi beyannamesinde borsa rayici ile beyan edilecektir. Ancak, borsa rayici yoksa Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca tespit olunacak kura göre değerlendirilerek beyan edilecektir.
  • Hakların Beyanı:Tescile tabi bilumum hakların değeri, tesisleri sırasında tapu siciline kaydedilen değeri esas alınarak beyan edilecektir. Tapu sicilinde bedeli gösterilmeyen haklarla, bunlar dışındaki bilumum hakların değerlendirilmesi mükellefler tarafından yapılmayacak ve bu haklar ilk tarhiyatta nazara alınmayacaktır. 

Matrah İndirimi

Veraset ve intikal vergisinin matrahının tespitinde aşağıda yazılı borç ve masrafların mükelleflerin bunları beyannamenin ilgili bölümünde göstermeleri ve bunlara ilişkin geçerli belgeleri beyannameye eklemeleri halinde indirilmesi mümkündür:

  • Veraset yoluyla meydana gelen intikallerde, murisin geçerli belgelere dayanan borçları ile vergi borçları,
  • Eğer bu borçları hibe eden üstlenmemişse ivazsız suretle iktisaplarda malın kendisine isabet eden borçlarla vergi borçları
  • Beyan edilen malların değerini geçmemek şartıyla Türkiye Cumhuriyeti uyruğunda bulunan şahıslara ait mallardan yabancı memleketlerde bulunanlara isabet eden borçlar ile yabancı memleketlerde bu mallar dolayısıyla ödenen veraset ve intikal vergileri,
  • Cenazenin donanımı, gömülmesi ve ölüm olayının duyurulması amacıyla mirasçılarca gazeteye verilen ilan giderleri.
  • Gelir Vergisi Beyannamesi: Mirası kabul eden mirasçılar 4 (dört) aylık süre içinde ölenin gelir vergisi beyannamesini vermek zorundadır.
  • İşi Bırakma Bildirimi: Bir şahsi işletme sahibinin ölümü halinde ölüm işi bırakma sayıldığı için ölen adına işi bırakma bildirimi verilmesi gerekecektir. Bu bildirimde (i) mükellefin kimliğine ilişkin bilgiler (ii) hangi uğraş konusunu bıraktığı (iii) adresi (iv) bırakma tarihi (v) işi bırakma tarihine göre en son yerleşim yeri adresi (vi) beyana tabi başkaca kazanç ve irat olup olmadığı aranacaktır. Ayrıca vergi levhası ile ödeme kaydedici cihazlara ait levha istenecektir.
  • Katma Değer Vergisi Açısından: Mükellefin ölümü halinde Katma Değer Vergisi beyannamesinin verilme süresi 3 ay uzar. Damga Vergisi ve diğer vergiler için özel bir düzenleme yapılmadığı için Vergi Usul Kanunu’ndaki genel sürelere ilişkin hükümler esas alınmıştır. Eğer işe mirasçılar tarafından devam edilecekse muristen devralacakları İndirilecek Katma Değer Vergisini de kullanabilirler.
  • Özel Tüketim Vergisi Açısından: 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununun (15/2-a) maddesine göre, Kanuna ekli (II) sayılı listedeki mallardan kayıtlı ve tescile tabi olanların, veraset yoluyla intikalleri hariç ilk iktisabında istisna uygulanan malların istisnadan yararlananlar dışındakilerce iktisabında, ilk iktisabındaki matrah esas alınarak adına kayıt ve tescil işlemi yapılan, kayıt ve tescili tarihinde geçerli olan oran üzerinden, bu tarihte özel tüketim vergisi alınmakta, ancak bu husus Kanunun 7/2 nci maddesi çerçevesinde istisnadan yararlananlar tarafından bu istisnadan yararlanılarak iktisap ettikleri kayıt ve tescile tabi malları 5 yıldan fazla kullanarak elden çıkarmaları durumunda geçerli bulunmamaktadır.

Sosyal Güvenlik Kurumuna Bildirim ve Maaş Bağlanması

Ölüm olayının ilgili Sosyal Güvenlik Kurumuna da bildirilmesi gerekir. Yasa kapsamında prim ödemekte veya emekli aylığı almakta iken vefat sigortalının hak sahiplerine maaş bağlanabilmesi için maaş bağlanacak kişilerden reşit ve ayırt etme gücü olanların bizzat veya avukatları, olmayanların yasal temsilcileri veya avukatlarının Sosyal Güvenlik Kurumuna yazılı şekilde başvurmaları gerekmektedir.

Hak sahipleri vekil tayin etmişlerse vekaletnamenin de başvuru dilekçesine mutlaka eklenmesi gerekecek, bu dilekçelerde bağlanacak aylığa mahsuben avans istenip istenmediği ve yerleşim yeri adresi mutlaka gösterilecektir.

Vasiyetnamenin Açılması

Ölenin geride bir vasiyetname bırakması durumunda, vasiyetnamenin açılması için sulh hakimine ulaştırılması gerekir. Murisin ölümünden sonra onu saklayan kişi hakime ulaştırmakla yükümlüdür. Vasiyetname eğer noterde düzenlendiyse hakime ulaştırma görevi notere aittir. Ulaştırmadığı takdirde doğacak zararlardan sorumluluk vasiyetnameyi bulana ya da düzenleyen görevliye ait olacaktır. Vasiyetnamenin açılması için Sulh Hukuk Mahkemesine vasiyetnamenin açılması için dilekçe verilecek, hakim vasiyetnameyi açıp, okumak ve içeriğini inceleyerek, ilgililere vasiyetname içeriğini 1 (bir) ay içinde aktaracaktır. Vasiyetnamenin ilgililere aktarılması için hakim ilgili herkesi çağıracaktır. İlgili kişiler dilerlerse vasiyetname açıklanırken orada hazır bulunma hakkına sahiptir ancak bu bir zorunluluk değildir.

Malvarlığı İntikal İşlemleri

Mirasçılar, murisin ölümü ile mirası bir bütün olarak, kanun gereğince kazanırlar. Kanunda öngörülen ayrık durumlar saklı kalmak üzere mirasçılar, murisin aynî haklarını, alacaklarını, diğer malvarlığı haklarını, taşınır ve taşınmazlar üzerindeki zilyetliklerini doğrudan doğruya kazanırlar ve murisin borçlarından kişisel olarak sorumlu olurlar. Bu haliyle Türk miras hukukunda, mirasın kazanılması (intikali) ile ilgili iki önemli ilkenin mevcut bulunduğu söylenebilir: bunlardan biri “kendiliğinden (otomatik) iktisap ilkesi” iken, bir diğeri “küllî halefiyet ilkesi”dir.

“Kendiliğinden iktisap ilkesi”, mirasçıya bir taraftan, mirası yani terekeyi herhangi bir irade açıklamasına veya kamusal tahsise ihtiyaç olmaksızın kazanması imkânını verirken, diğer taraftan da mirasın (terekenin) bir an için bile sahipsiz kalmasını önlemeye hizmet etmektedir. Başka bir ifadeyle, miras bırakanın ölümüyle terekede yer alan tüm hak ve borçlar ipso iure (kendiliğinden) ve ipso morte (ölüm anında) mirasçılarına geçmektedir. Fakat bu kendiliğinden iktisap ilkesinin yasal kayıtlara yansıması için murisin terekesinde bulunan her bir malvarlığı için sicilde intikal işlemleri tescil edilmelidir. Yasal olarak mirasçılar murisin terekesini kendiliğinden iktisap etselerde yasal kayıtlarda tereke mirasçılar arasında henüz paylaşılmadığı sürede mirasçılar adına elbirliği ile intikali gerçekleştirilmelidir.

“Küllî halefiyet ilkesi” (succesio per universitatem) ise; murisin ölümü anında kendiliğinden mirasçılara geçen mirasın (terekenin), bu mirasçılar tarafından, bir bütün olarak ve bu terekede yer alan her bir hakkın devri için kanunda aranan özel şartların gerçekleşmesi gerekmeksizin iktisap edilmesine hizmet etmektedir. Dolayısıyla bu ilke ile korunan iki ana değer bulunmaktadır. Mirasçıların ölüm olayı ile otomatik olarak iktisap ettikleri terekeye bir bütün olarak sahip olmaları, bir taraftan, ayrıcalıklı tahsislerin önlenmesi suretiyle mirasçılar arasındaki eşitliğin korunmasını sağlarken diğer taraftan da terekede yer alan her bir hak ve borcun dışarıda kalmasını önleyerek miras bırakanın alacaklıları ve borçlularının güvenliğini sağlamaktadır.

Öte yandan mirasçıların birden fazla olması halinde, kanun koyucu paylaşmaya kadar zorunlu bir “miras ortaklığı” sistemi benimsemiş ve terekede yer alan tüm değerler üzerinde tüm mirasçıların, istisnalar saklı kalmak kaydıyla “iştirak halinde hak sahibi” olacaklarını düzenlemiştir. Dolayısıyla mirasçılardan hiçbirisinin terekede yer alan değerler üzerinde tek başına tasarruf veya idare hakkı bulunmamakta; başka bir deyişle, terekenin herhangi bir zerresi üzerinde, herhangi bir bireysel hakları bulunmamaktadır.

Bu sıkı iştirak halinde hak sahipliği rejimi gereği mirasçılar, terekede yer alan değerler üzerinde herhangi bir tasarrufta bulunmak veya terekeyi yönetmek isterlerse hep birlikte hareket etmeleri gerekecektir. Miras ortaklıklarında, çoğunluk kararıyla tereke malını kullanıp yararlanma, devretme, alacakları tahsil etme, dava açma veya cebri icra takibine girişme gibi tasarruf işlemleri yapılamaz.

Ancak bu hep birlikte hareket etme şartının gerçekleşmesi için de mirasçıların rızalarını aynı anda beyan etmeleri şart olmadığı gibi, zımnî rıza da geçerli kabul edilmektedir. Aynı şekilde terekeden hak elde etmeye çalışan üçüncü kişilerin de mirasçıların tümünü dava etmek veya tümüne karşı icra takibine girişmek zorunluluğunda oldukları unutulmamalıdır.

Miras ortaklığı terekenin paylaşılmasına (taksimine) kadar sürmektedir.

Ölenin Anonim Şirket Hisselerinin Murislere Geçişi

Anonim şirketlerde ortağın vefatı sonrası şirket hisseleri doğrudan mirasçılarına intikal etmeyip, miras taksimine kadar tereke adına kayıtlıdır. Ölüm ile terekeye dahil olan şirket hisse senetlerinin paylaşımı usulünce yapılmadığı müddetçe Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) emredici düzenlemesine uyarınca Şirket hisselerinin paylaşımdan önce Anonim Şirket pay defterine kaydı ancak elbirliği halinde mülkiyet şeklinde olabilir.

Öte yandan anonim şirketlerde bedeli tamamen ödenmemiş payların ancak şirketin onayı ile devrolabileceği yasal sınırlama devrin miras yolu ile geçişinde uygulanmayacaktır. Yani anonim şirketlerde bedeli tamamen ödenmemişse de miras yolu ile payların malvarlığına ilişkin hakların geçişi için şirketin onayına gerek bulunmamaktadır. Fakat bu geçiş için de yine şirkete mirasçıların tümü tarafından veya aralarında yaptıkları yazılı bir taksim sözleşmesi ile başvurulmalıdır. Şirket payların paylaşılıp paylaşılmamasına göre pay defterine elbirliği ile mülkiyet veya paylı mülkiyet şeklinde kaydı gerçekleştirecektir.

Benzer şekilde, şirket esas sözleşmesinde öngörülen sözleşmesel devir sınırlandırmaları payların miras yolu ile geçişinde sınırlı bir şekilde uygulama bulacaktır. Paylar; miras, veya mirasın paylaşımı gereği iktisap edilmişlerse, şirket, payları edinen kişiye, sadece paylarını gerçek değeri ile devralmayı önerdiği takdirde onay vermeyi reddedebilecek esas sözleşmede mevcut sınırlandırmaları sebep göstererek devri reddedemeyecektir.

Payların miras ve mirasın paylaşımı gereği iktisap edilmeleri hâlinde bunların mülkiyeti ve bunlardan kaynaklanan malvarlığına ilişkin haklar derhâl; genel kurula katılma haklarıyla oy hakları ise ancak şirketin onayı ile birlikte devralana geçecektir. Şirket, onaylamaya ilişkin istemi, aldığı tarihten itibaren en geç 3 (üç) ay içinde reddetmemişse veya ret haksızsa, onay verilmiş sayılır.

Ölenin Limited Şirket Hisselerinin Murislere Geçişi

Anonim şirketlerden farklı olarak limited şirketlerde Esas sermaye payının, miras veya mirasın paylaşımı ile geçmesi hâllerinde, tüm haklar ve borçlar, genel kurulun onayına gerek olmaksızın, esas sermaye payını iktisap eden kişiye geçer. Fakat şirket, iktisabın öğrenilmesinden itibaren 3 (üç) ay içinde şirketin, payları kendi veya ortağı ya da kendisi tarafından gösterilen üçüncü bir kişi hesabına, gerçek değeri üzerinden devralmayı önerdiği takdirde esas sermaye payının geçtiği kişiyi onaylamayı reddedebilir. Red kararı, devrin gerçekleştiği günden itibaren geçerli olmak üzere geriye etkilidir. Red, bu konudaki kararın verilmesine kadar geçen süre içinde alınan genel kurul kararlarının geçerliliğini etkilemeyecektir.

Terekenin Paylaşılması (Taksimi)

Ölüm olgusuyla birlikte paylaşma gerçekleşene kadar mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir; miras ortaklığı yasadan doğan bir ortaklıktır. Mirasçılar terekeye elbirliği halinde sahip olurlar ve bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler.

Yasa onları mirasçıları zorunlu olarak bir ortaklık ilişkisine sokmuştur, bu ağır sonucu yumuşatmak üzere onlara diledikleri zaman paylaşmayı isteme hakkı vermiştir; zira miras ortaklığı mahiyeti icabı geçici bir ortaklıktır.

Mirasçılar, aralarında anlaşarak mirası paylaşırlarsa, iradi paylaşma söz konusu olur. Türk Medenî Kanunun sisteminde esas olan da mirasçıların anlaşmasıyla mirasın paylaşılmasıdır. İradi paylaşma da (i) elden paylaşma ve (ii) paylaşma sözleşmesi olmak üzere iki şekilde gerçekleşebilir.

Bütün mirasçılar, terekede bulunan malvarlığı değerlerini, aralarındaki anlaşmaya uygun olarak birbirlerine devretmişlerse, miras elden paylaşılmış olur. Elden paylaşma anlaşması bir şekle tabi olmayıp; her bir tereke unsurunun niteliğine göre gerekli tasarruf işleminin yapılması, elden paylaşmanın tamamlanması için yeterlidir.

Mirasçılar, terekedeki malvarlığı değerlerini birbirlerine devretmek yerine, bu hususta bir anlaşma yapmakla yetinirlerse, bu takdirde paylaşma sözleşmesi söz konusu olur. Paylaşma sözleşmesi, terekenin aktif ve/veya pasiflerinin tamamen veya kısmen kime tahsis edileceği hususunda, mirasçıların oybirliği ile yaptığı anlaşmayı ifade eder. Tüm mirasçıların katılımıyla yapılmak zorunda olan paylaşma sözleşmesi, geçerlilik açısından yazılı şekle tabidir. Burada söz konusu olan, adi yazılı şekildir; terekeye dahil olan bazı mal ve hakların devri için resmî şekil aransa dahi, paylaşma sözleşmesinin adi yazılı şekilde yapılması gerekli ve yeterlidir.

Mirasın paylaşılmasına ilişkin olarak mirasçılar arasında yapılan anlaşmanın terekenin tamamını kapsaması şart değildir; terekedeki sadece bazı malları paylaşmaya yönelik sözleşme yapılması da pekâlâ mümkündür.

Hukuki Destek Hizmetleri

Ölüm durumunda, ailenin ve yakınların karşılaştığı hukuki işlemler ve düzenlemeler karmaşık olabilir. Bu zorlu süreçte profesyonel hukuki destek ve avukatlık hizmeti almak, yasal süreçlerin doğru şekilde takip edilmesini ve hukuki hakların korunmasını sağlamak için büyük önem taşır.

Ölüm durumunda, miras işlemleri, mülk devri, sigorta şirketleriyle iletişim, banka hesaplarının düzenlenmesi gibi hukuki adımlar önemlidir. Hukuk büromuz, bu konularda uzman avukatlarıyla size danışmanlık sağlar ve sürecin sorunsuz ilerlemesini sağlar. Mirasçılar arasında miras paylaşımı veya vasiyetname durumunda, hukuki süreçleri titizlikle takip ederek müvekkillerimize rehberlik ederiz.

Hukuk büromuz aynı zamanda cenaze hizmetleriyle ilgili hukuki işlemlerde de size yardımcı olur. Cenaze planlaması, morg işlemleri, defin işlemleri gibi süreçlerde doğru bilgilendirme, belge düzenlemesi ve resmi izinlerin alınması konusunda uzman avukatlarımızla yanınızdayız. Cenaze işlemlerinde dini veya kültürel inançlara uygun şekilde hareket eder ve ailenin tercihlerine saygı duyarız.

Hukuk büromuzun önceliği müvekkillerimizin çıkarlarını korumak ve zor zamanlarda hukuki süreçlerin en iyi şekilde yönetilmesini sağlamaktır. Deneyimli avukatlarımız, hukuki bilgi ve tecrübelerini kullanarak sizlere etkili ve çözüm odaklı hizmet sunar. Müvekkillerimizin ihtiyaçlarına özelleştirilmiş çözümler sunarak adil ve adalete uygun sonuçlar elde etmeyi hedefleriz. Zor zamanlarınızda yanınızda olduğumuzu ve hukuki süreçleri sizin için en kolay ve etkili şekilde yöneteceğimizi bilmenizi isteriz. Bize ulaşarak randevu alabilir ve hukuki destek hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz. 

/ Görüşler / Düşünceler, Görüşler / Düşünceler / Etiketler: , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , ,

Comments

No comments yet.

Yanıtla