Yargıtay 4. Ceza Dairesi vermiş olduğu bir kararda; şirket yetkilisi sanıkların, … İşçileri Sendikası’na üye olduğunu öğrendikleri katılan hakkında “sendikadan istifa et, yoksa seni işten atarız” şeklindeki beyanları tehdit olarak değerlendirilmiş ve sanıklar hakkında tehdit suretiyle bireysel sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi suçu dolayısıyla cezaya hükmolunması gerektiği nedeniyle yerel mahkemenin verdiği beraat kararını bozmuştur.
Sendikal Hakların Engellenmesi Suçu ve Cezası
Her yıl olduğu gibi bu yıl da, 1 Mayıs İşçi Bayramı diğer adıyla « Emek ve Dayanışma Günü » tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de çeşitli etkinliklerle kutlanıyor. 22 Nisan 2009 tarihinde TBMM’de kabul edilen 5892 sayılı yasanın, 27 Nisan 2009’da Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmesiyle 1 Mayıs resmi tatil ilan edilmiştir.
Bireyin bir sendikaya girme veya girmeme, sendikal faaliyete katılıp katılmama iradesi Anayasa’nın 51., Siyasal ve Medeni Haklar Uluslararası Sözleşmesi’nin 22., Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 11. maddeleri ile güvence altına alınmıştır.
Anayasa’nın 51. maddesinde, “Çalışanlar ve İşverenler üyelerinin çalışma ilişkilerinde, ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için önceden izin almaksızın sendikalar ve üst kuruluşlar kurma, bunlara serbestçe üye olma ve üyelikten serbestçe çekilme haklarına sahiptir. Hiç kimse bir sendikaya üye olmaya ya da üyelikten ayrılmaya zorlanamaz…”
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 11. maddesinde, “Herkes barışçıl olarak toplanma ve dernek kurma hakkına sahiptir. Bu hak, çıkarlarını korumak amacıyla başkalarıyla birlikte sendikalar kurma ve sendikalara üye olma hakkını da içerir.”
Siyasal ve Medeni Haklar Uluslararası Sözleşmesi’nin 22. maddesinde ise “Herkesin, kendi çıkarlarını korumak için sendikalar kurmak ya da bunlara girmek hakkı da dahil olmak üzere, başkalarıyla bir araya gelip dernek kurma hakkı vardır.” hükümleri yer almaktadır.
Yasa koyucu, Anayasa ve uluslararası sözleşmelerle koruma altına alınan bu hakkın, cebir veya tehdit kullanılarak engellenmesi eylemini, 5237 sayılı TCK’nın 118. maddesinde ayrı bir suç olarak düzenlemiştir. Anılan Kanun maddesinin ilk fıkrasıyla bireysel sendika özgürlüğü, ikinci fıkrasıyla da kolektif sendika özgürlüğü güvence altına alınmıştır. Ancak, unsurları farklı olmakla beraber her iki suçun da sendikal özgürlüğe ilişkin aynı hukuksal değeri koruduğu kabul edilmektedir.
Sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi suçuyla korunan hukuki yarar; hem 1982 Anayasası’nın 51. maddesi, hem de uluslararası antlaşmalar ile koruma altına alınan, sendikaya üye olup-olmama, sendikal faaliyetlere katılıp katılmama, sendika yönetiminde görev alıp almama ve sendikadan serbestçe ayrılabilme gibi bir takım hakların korunmasıdır. Bireysel sendika özgürlüğünü koruma altına alan ilk fıkranın yanında, ikinci fıkradaki kolektif sendika özgürlüğü açısından korunan hukuki yarar ise; sendikanın kanunlar tarafından kendisine tanınmış olan haklarının kullanım özgürlüğü olarak ifade edilebilir. Olumlu ve olumsuz olarak ikiye ayrılarak incelenmesi mümkün olan bireysel sendikal özgürlük kavramı, kişilerin kendi iradeleri ile sendika kurma, sendikalara üye olma ve sendikal eylemlerde bulunup sendikanın faaliyetlerine katılma veya sendikaya üye olmama, üye olduğu sendikadan ayrılma ve sendikalar tarafından organize edilen sendikal faaliyetlere katılmamayı içinde barındırmaktadır. Kolektif sendikal özgürlük ise, sendikal eylemlerin herhangi bir engelleme ve tehdide maruz kalmaksızın gerçekleştirilerek sendikaların varlığının korunması şeklinde ifade edilebilir.
Sendikal hakların engellenmesi suçunun ilk fıkrasındaki düzenlemede; bir kimsenin sendikaya üye olmasına veya olmamasına, sendikanın faaliyetlerine katılmasına ya da katılmamasına, sendikadan veya sendika yönetimindeki görevinden ayrılmasına neden olmak için; o kimseye karşı cebir veya tehdit kullanılması fili cezalandırılmaktadır. Mağdur, sendikaya üye olmak veya sendikal faaliyetlere katılmak istemekte; ancak fail cebir ve tehdit kullanarak mağdurun bu haklarını kullanmasını engellemektedir. Örneğin; sendikalı bir işçi sendikanın düzenlemiş olduğu greve katılmak istememekte, ancak sendika üyelerinden biri, işçiyi tehdit ederek zorla greve katılmasını sağlamaktadır. Bu suçun meydana gelmesi için; cebir ya da tehdit sonucunda kişinin üyelikten ayrılması, üye olmaya ya da üye olmamaya karar vermesi veya sendikal faaliyetlere katılıp/katılmaması önem arz etmemektedir.
Bir kimsenin bir sendikaya üye olması halinde baskı uygulayacağını zımni veya açık bir şekilde ifade eden veya belirli bir sendikanın faaliyetine katılması durumunda soruşturma açacağından bahisle tehdit eden amir, tehdit dolayısıyla sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi nedeniyle sorumlu olacaktır. Keza, bir işçinin sendikanın düzenlediği greve katılması amacıyla dövülmesi ya da bir işçinin bir sendikadan ayrılmaması halinde ailesinden birine zarar verileceğinin söylenmesi durumunda da bu suç cebir suretiyle oluşacaktır.
Yargıtay 4. Ceza Dairesi vermiş olduğu bir kararda; şirket yetkilisi sanıkların, … İşçileri Sendikası’na üye olduğunu öğrendikleri katılan hakkında “sendikadan istifa et, yoksa seni işten atarız” şeklindeki beyanları tehdit olarak değerlendirilmiş ve sanıklar hakkında tehdit suretiyle bireysel sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi suçu dolayısıyla cezaya hükmolunması gerektiği nedeniyle yerel mahkemenin verdiği beraat kararı bozulmuştur. (Yargıtay 4. CD., E. 2008/15172, K. 2010/13889) Bir başka olayda, Belediye-İş Sendikası’na üye olan 152 işçiyi baskı ve tehditle sendika değiştirmeye zorlayan, bu işçileri işten çıkartan, daha sonra işe iade kararları ile işe alan Belediye Başkanı hakkında 2,5 yıl hapis cezasına hükmolunmuştur. (Yargıtay 4. CD., E. 2008/15172, K. 2010/13889)
TCK’nın 118. maddesinin 2. fıkrasında ise; cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla bir sendikanın faaliyetlerinin engellenmesi halinde fail hakkında hapis cezasına hükmolunacaktır. Burada korunan hukuki yarar kolektif sendika özgürlüğüdür. Kanun dışı olan sendikal faaliyetlerin engellenmesi, bu madde kapsamında düzenlenen suçu oluşturmaz.
Sendikal hakların kullanılmasın engellenmesi suçunun her iki fıkrasının soruşturması, re’sen yapılmaktadır. İlk fıkraya göre verilecek cezanın yaptırımı altı aydan iki yıla kadar hapis cezasıdır. İkinci fıkradaki suçun yaptırımı ise; bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıdır.
Sendika üyelikleri sebebiyle işçilere karşı artan ayrımcılık içeren eylemler maalesef işçi haklarını olumsuz yönde etkilemektedir. Sendikal ayrımcılık nedeniyle işten atılan veya farklı uygulamalara tabi tutulan kimseler, sendikalarını değiştirmek zorunda kalmakta veya işten atılmaktadırlar. Bir işçinin mensup olduğu sendika veya siyasi görüş sebebiyle ayrımcılığa maruz kalması durumunda yasal haklarını kullanma konusunda yanlarında olduğumuz gibi, emeğin, emektarın, alın terinin, dayanışma ve yardımlaşmanın günü olan 1 Mayıs’ımızı en içten dileklerimizle kutlarız.
Comments
No comments yet.